Adalet ve Kalkınma Partisi’nin siyaset kurumu içindeki “doğal seçmen tabanı” muhafazakâr kesimlerden oluşmaktadır. Ama öte yandan, AK Parti; iktidarının ilk yıllarında bildiğiniz gibi, liberallerden, eski solculardan, şimdinin sosyal demokratlarından da destek gördü ve sanırım oy da aldı. Nasıl olmuştu da oy alabilmişti? Çünkü… Evet, çünkü, Askerî vesayet ile Yargı Vesayetini bitirmesi için…
Tamam, çok güzel idi. AK Parti yine bildiğiniz gibi FETÖ terör örgütünün- ilk yıllarda bu hareket hizmet hareketi olarak biliniyordu- bürokrasi katlarındaki elemanları vasıtasıyla gerçekten de askerlerin, daha doğrusu yüksek rütbeli subayların siyasete hiçbir “meşruiyeti” olmayacak biçimdeki müdahil olma reflekslerini ve hareketlerini ortadan kaldırdı. Yargı vesayetini de peyderpey geriletti. Tamam da neden bunları iki de bir hatırlatıyorsunuz?, diyebilirsiniz. Ben de benzer şeyleri görüyor, okuyor ve izliyorum. Evet, bunlar “demokrasi yerindelikleri” minvalinde olumlu adımlardı. E tamam da sürekli bunların da iktidara yakın mahallelerde söylem olarak tekrara düşmesi neyin nesi? Çok güzel hareketler… Oldu, çok yerinde adımlar idi… Başa kakmanın gereği var mı?
ŞİMDİİİİ…
En son tahlilde…
Asker ve Yargı Demokrasisinin yerine AK Parti ne koydu?
Açık yüreklilikle bunu söyleyemiyoruz. Bugün, Türkiye’de “İleri Demokrasi” vardır diyenler…
YALAN SÖYLÜYORDUR.
Türkiye değişti ve gelişti diyerek, “YENİ TÜRKİYE” masalları anlatanlar;
HALKI ALDATIYORDUR.
2002’den önce yakındığımız antidemokratik reflekslerin yerine, bugünün demokratları açık yüreklilikle ifade edin, ne koydu?
Demokrasinin “olması gerekenini” ikame etmediler, sadece oyalama taktikleriyle toplumu tahkim ediyorlar.
***
2024 Türkiye’sinde…
Ekonominin marazlarıyla uğraşıdururken…
Dünya çok başka uygarlığa yol almakta veya zaman diliminde. Medeniyet yolculuğu uzaya astronot göndermekle olmuyor.
2024 memleket manzarası, emeklilerin ve asgari ücretlilerin toplumun bir numaralı tartışma konusuna indirgenmişken…
Hamasete bulunan vaatler ve vaazlar ile ancak sivrisinek vızıltısı etkisi oluşturursunuz.
Bir ülke “olması gereken” altyapı yatırımlarını ve hizmetlerini halkının “başına kakıyorsa!”…
Savunma Sanayii Yatırımları…
Köprüler…
Marmararay…
Raylı Sistemler…
E ne yani tamam da bunlar yapılmasa mıydı? Ne olacak o zaman, eğer iktidar 31 Mart mahalli seçimlerinde özellikle anakent yerlerde belediyeleri kaybederse bu hizmetler geri mi alınacak?
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ne demişti:
“Biz olmazsak gaz da olmaz.”
Aslında, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemlerdeki tavır ve tutum ile söylevlerine baktığınızda, ülkemizdeki “Demokrasi Algısı” ve “Vatandaşlık Hakkı/Hakları” açısından her şeyi izahtan yoksun bırakmayacak berraklıkta ortaya koymakta.
İBB Başkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun karşısında, Sayın Murat Kurum ve Cumhurbaşkanı ile hükümetin/devletin bakanları…
Diyecek bir şey yok.
Halk, demokrasinin, demokratik gücünün farkında olsa…
Boşuna demiyor NOW HABER Ana haber sunucusu Selçuk Tepeli, “Patron sizsiniz…” diye.
Farkında olmak ve ayık olmak…
Ataleti yenmek için çok önemlidir.
SON YAZILAR