Türk Lirası 2013’ten bu yana sürekli olarak değer kaybediyor, ancak son 12 aydır yere çakıldı. Türkiye’de yükselen enflasyon ve liranın değer kaybı milyonlarca kişiyi mali yıkımın eşiğine getirdi. Fabrikalar, tarım ve perakende sektörü de ekonomik sorunlardan ağır şekilde etkilendi.
Devalüasyon yani paranın değer kaybının en temel sonuçlarından biri enflasyon. Para birimleri değer kaybettiğinde yurtdışından ithal edilen ürünler daha pahalılaşıyor. Akaryakıt, malzeme ya da teknoloji ithal eden birçok ülkede zayıf para birimi yüksek fiyat anlamına geliyor.
Bu durum Türkiye’de rekor kıran enflasyon oranını körüklüyor.
Türkiye’de son yıllardaki büyüme sürdürebilir ve nitelikli bir büyüme değil. Buna beyin göçüde eklenince ekonomide verimlilik ve üretim kaybı belirli şekilde ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’nin yüksek cari işlem açığı gibi derin yapısal sorunlardan kaynaklanıyor. Cari açık ithalat giderlerinin ihracat gelirinden fazla olması durumunda ortaya çıkıyor.
Bir diğer faktör de faiz oranları. Ekonomiler hızlı büyüdüğünde, faiz oranları genellikle merkez bankalarının tarafından ekonomiyi soğutmak için kullanılıyor.
Ancak Türkiye’de bunun tam tersi yaşandı. Faiz oranları TC Merkez Bankası tarafından çok düşük tutuldu ve bu ekonominin kontrolden çıkmasına neden oldu.
Türkiye’de yetkililer olan bitenden haberdar ve statükoya karşı eleştirilerini tekrar ediyor. Ancak birçok gelişmiş ekonominin aksine, Türkiye’de merkez bankası hükümetten bağımsız değil, yani onların soruna çözüm getirmeleri çok zor.
SON YAZILAR