DIŞ TİCARETTE SORUNLAR

Türkiye dış ticaretinde bir çok sorunlar bulunmaktadır. Bu sorunları bir bütün halinde değerlendirmek ve çözüm bulmak gerekiyor. Yalnızca ihracatta odaklanarak teşvik ve hibeler vermek sorunları çözememektedir. Aksine sorunlar artarak devam etmektedir.
Yapılan hatalardan biri ekonomideki sorunları bir bütün halinde ele alıp çözüm ve reformlar yapmak.
Türkiye de ekonomi verimlilik ve kapasite kullanımı oldukça düşük durumda. Bir ülkede refahın ana kaynağı üretimdir. Üretmek için öncelikle üretim yeteneğine sahip olmak gereklidir. Ancak refahın sağlanması; üretim yeteneğinin yanı sıra üretilen mal ve hizmete yurtiçi ve yurtdışı talebin olması, pazarlanıp satışının gerçekleşmesini gerektirmektedir.

Dış Ticaret Açığı: Türkiye ekonomisi, uzun bir süredir iç talebin büyük ölçüde ithalata dayalı büyümesine dayanmaktadır.
Rekabet Gücü Zayıflığı: Türkiye’nin ihracatının rekabet gücü, yeterli düzeyde olmadığı düşünülmektedir.
Ekonomik Dengesizlikler: Yüksek dış ticaret açığı, ekonomik dengesizliklere neden olabilir.
Para Birimi Değerinin Düşmesi: Dış ticaret açığı, genellikle ülke para biriminin değerinin düşmesine neden olur.
İstihdam Kayıpları: Dış ticaret açığı, yerli üreticilerin uluslararası rekabete ayak uyduramaması.
Üretim Yapısı: Genel olarak katma değeri düşük, emek yoğun sektörler veya montaj sanayi diyebileceğimiz üretim yapıları ülkemizin üretiminde ağırlıklı bir paya sahiptir. Yürürlükte olan genel teşvik mevzuatının bu yapıyı destekler nitelikte olduğu söylenebilir. Genel teşvik mevzuatı nedeniyle, yukarıda bahsedilen üretim yapıları tercih edildiğinden bir çok sektörde aşırı kapasite oluşmaktadır.

.Kurumsal / Örgütsel Sorunlar: İhracat gibi teknik konularda yaşanan olumsuzlukların, benzeri konularda ülkemizin kendi kategorisindeki ülkelere nazaran daha geri kalmasında siyasi otoriteden çok bu alandaki yetkili kurumların – bürokrasinin büyük oranda sorumlu olduğuna inanılmaktadır. Ülkemizdeki ihracatla ilgili kurumların işleyişleri ve örgütsel / kurumsal tasarımlarının küresel ticaretteki gelişmelere cevap verecek, bu gelişmelere göre araç ve program geliştirecek, küresel anlamda firmalara rekabet gücü kazandırabilecek, politika tasarlamaktan ve uygulamaktan uzak olduğu düşünülmektedir.
Finansman: Firmalarımızın ihracatlarının peşin ödemeden çok vadeli olduğu bilinmektedir. Firmaların gerek sevk öncesi gerekse sevk sonrasında karşılaştıkları kredi ihtiyacının çözülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, Eximbank’ın sermayesinin artırılması ve kredi programlarının çeşitlendirilmesi gerekmektedir.
Hibe ve teşviklerin gerçek anlamda düzgün bir şekilde verilmesi gerekir.

BELEDİYELER

EKONOMİ