Edirne Valiliği ve İl Çevre Komisyonu’nun 14 Ağustos 2025 tarihinde "ÇED Olumlu" kararı verdiği 42 MW gücündeki rüzgar enerjisi santrali (RES) ve 42 MWh kapasiteli elektrik depolama tesisi projesi, bölgenin ekolojik dengesini tehdit ediyor. Proje alanı, Meriç Deltası Sulak Alanlar Kompleksi’nin bir parçası olan ve uluslararası sözleşmelerle korunan Gala Gölü Milli Parkı ile iç içe yer alıyor.

Gala Gölü ve çevresi, binlerce yıldır Trakya’nın balıkçılık ve tarım gibi faaliyetlerine ev sahipliği yapmasının yanı sıra, bugün Afrika–Avrupa kuş göç yolu üzerinde kritik bir konumda bulunuyor. Bölge, 200’den fazla kuş türüne, özellikle de nesli koruma altındaki flamingo, pelikan ve küçük karabatak gibi türlere barınak sağlamasıyla ekolojik ve kültürel açıdan büyük önem taşıyor.

Türbinler ve Bataryalar Büyük Risk Taşıyor

Proje kapsamında kurulacak 150 metre yüksekliğindeki ve 120 metre kanat çapına sahip türbinler, göçmen kuşlar için ciddi çarpışma riskini beraberinde getiriyor. Uzmanlar, projenin ornitolojik değerlendirmesinin yalnızca kısa süreli gözlemlere dayandığını ve mevsimsel döngüleri kapsayan uzun vadeli verilerin eksik olduğunu belirtiyor. Türbinlerin oluşturacağı gürültü, gölgeleme ve titreşim etkileri, kuşlar ve yarasalar üzerinde yön bulma bozukluğu ile davranış değişikliklerine yol açabilir.

Ayrıca, tesiste kullanılacak lityum-iyon bataryalar da olası sızıntı ve kimyasal riskler nedeniyle Gala Gölü’nün hassas ekosistemini doğrudan tehdit ediyor.

Habitat Tahribatı ve Sosyal Etkiler

İnşaat sırasında açılacak temel ve bağlantı yolları, bitkisel toprak ve doğal habitatların geri dönüşümsüz tahribine, su yollarının değişimine ve habitat parçalanmasına yol açarak ekolojik dengenin bozulmasına neden olacak.

Ekolojik risklerin yanı sıra, projenin yerel tarım, arıcılık ve hayvancılığı böleceği, bu durumun sosyal ve ekonomik sorunlar yaratacağı öngörülüyor. Proje, aynı zamanda antik Ainos kenti ve çevresinin peyzaj bütünlüğünü de tehlikeye sokuyor.

Uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları, projenin Ramsar, Bern ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmeleri başta olmak üzere, ÇED Yönetmeliği ve ilgili çevre kanunlarıyla çeliştiğini vurgulayarak, verilen kararın ivedilikle iptal edilmesini ve projenin yeniden değerlendirilmesini talep ediyor.

UHA Haber Merkezi - HAYRİYE OKAR